-
1 iğne
iğne Nadel f; Nähnadel f; MED Injektionsnadel f; Injektion f, Spritze f; Angelhaken m; fig Nadelstich m, Stichelei f; Stachel m der Biene; BOT Griffel m; MIL Schlagbolzen m;iğne atsan yere düşmez (ein Gedränge), dass keine Stecknadel mehr zu Boden fallen kann;iğne deliği (oder gözü) Nadelöhr n;iğne işi Nadelarbeit f;iğne iplik fig Haut und Knochen;iğne üstünde oturmak fig wie auf glühenden Kohlen sitzen;-e iğne yaptırmak jemandem eine Spritze geben lassen;iğne yastığı Nadelkissen n;iğne yemek eine Spritze bekommen;iğneye iplik geçirmek einen Faden einfädeln
См. также в других словарях:
iğne üstünde oturmak — diken üstünde oturmak Konuk kadının durgunluğu evdeki tedirginliktendi, iğne üstünde oturuyormuşçasına eğretiydi duruşu. B. Günel … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne — is. 1) Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç 2) İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç Çengelli iğne. Toplu iğne. 3) Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük